, , , , ,

Kitap TANITIM:Meral KIR /AŞKI SEÇTİM

HERKESE MERHABA

"MERAL KIR / AŞKI SEÇTİM"
Yepyeni kapağı ve Aspendos Yayınları etiketiyle tekrar bizlerle buluşuyor...



Kapağımız görücüye çıktı bile :) Doruk ve Asya sevenleri bu tarafa alalım :)




ARKA KAPAK

Çocuklarıyla beraber kendine yepyeni bir dünya kuran Asya, iki yıl sonra Doruk’un Amerika’dan geri dönmesiyle en başa döndüğünü hissediyordu. Ancak bu defa kararlıydı; aşka bir kere teslim olmuştu, aynı şeyleri kendine yeniden yaşatmayacaktı! Asya’ya hâlâ delicesine âşık olan Doruk, kaybettiklerini geri almak istiyordu fakat hiçbir şey istediği gibi ilerlemiyordu. Asya’nın inatçılığına rağmen vazgeçmiyor, Asya ve çocuklarıyla mutlu bir aile olmak istiyordu. Tam bir kez daha denemeyi düşündüğü anda başlayan olaylar zincirinin hızına yetişmeye çalışırken, kızları Yaren’in kaçırılmasıyla her şey alt üst olur! Geçmişte yaptıkları hatalardan ders alan Asya Sancaktar ve Doruk Akman’ın tek solukta okuyacağınız hikâyesinde, hem çok gülecek hem de çok üzüleceksiniz.
Aşkı ise her satırında hissedeceksiniz.



PEKİ BU MUHTEŞEM KİTAP VE KAPAĞIN AYRAÇLARI DA OLMASIN MI YANİ ;)

bknz:


Çoooooook güzeller ^_^

İstanbul Tüyap Kitap Fuarında bolca, çokça ve de heyecanla hasret gidermeyi bekliyoruz...

AntiDorukcular (bu ben de oluyorum) bir daha düşünelim mi? :D



ve ne diyoruz;
#affetmekozgurlugeucabilmektir

Devam et Kitap TANITIM:Meral KIR /AŞKI SEÇTİM
, , , , , , ,

Kitap YORUMU: Andrew Gross /Gizemli Sular (Serpil KIR)

Herkese Merhaba 🙋 
Bu aralar kaliteli kitaplar okuduğum gerçeğini her yerde paylaşmak istiyorum.
Bu yüzden yepyeni bir yorumla geldim yanınıza. 


Andrew Gross / GİZEMLİ SULAR 


Yazarın bu yıl içerisinde okuduğum dördüncü kitabı. Hani 2017 bitmeden bir dört adet daha okuyabilirim aslında 😄 Bu yazarın en sevdiğim yanı, kitaplarının bağımsız olması. Serileri de çok seviyoruz bu da bir gerçek, her ne kadar beklerken gebersekte az acılı oluyor 😉Bu kitapta Gross'un okuduğum ilk ve yepyeni "Ty HAUCK" serisi. Umuyorum az acılı bir şekilde bekletir bizi yayınevi 😔yoksa durumum vahim.
Andrew Gross'un kitaplarında herşeyi bulabilmeniz mümkün. Bolca macera, çokca heyecan ve doyası aşk. Hep bir kaçan ve kovalayan var. Tahminleriniz bir yere kadar sizi doğru yola sürüklüyor ama bir zaman sonra olası tahmininizle oturup neresini yanlış anladığınızı düşünüyorsunuz 😊
Hangi kitabını daha çok sevdim gibi saçma bir soru sormuyorum kendime, mümkünse siz de sormayın. Çünkü cevabı yok. Yazarın kitapları "gelen gideni aratmıyor" cümlesini sonuna kadar hak ediyor. Çünkü GELEN KİTAP,  GİDEN KİTABI ARATMIYOR 😄


KİTABIN KONUSU

Borsacı Charles, her sabah yaptığı gibi işe gitmek için evinden çıkmadan önce on sekiz yıllık eşi Karen ile vedalaşıyor. Şirketine gitmek için bindiği trende büyük bir patlama oluyor ve Charles de o trenin içinde. Patlamada hayatını kaybeden Charles'in eşi Karen, iki çocuğuyla birlikte bu kötü zamanları birlikte atlatmaya çalışır. Patlama ile eş zamanlı meydana gelen vur kaç olayını araştıran Ty Hauck, ölen kişinin cebinde Charles Friedman'ın yazılı olduğu bir not bulur. Bu notun peşine düşen Ty'in yolu da Karen'e düşüyor. Ilk karşılaşmalarında Ty, karşısındaki acılı kadından çok etkilenir. Çünkü Ty de yakın bir zamanda kendi kayıpları ile mücadele etmiştir. Karen'in hayatı ise, Charles'ın ölmesinden sonra gelen ve çocuklarını tehdit eden adamlar yüzünden daha da zorlaşmaya başlar. Aradan geçen bir yılın ardından anma gününde patlama kaydını izlemeye karar veren Karen'i bir süpriz beklemektedir. Patlamadan kaçan insanların arasında gördüğü yüz bir yıldır öldüğünü düşündüğü kocasına aittir.

Önce, neden kocasının ölü numarasını
yaptığını  ve sonrada bu tehditlerin arkasında kimin olduğunu öğrenmek için Ty'den yardım ister.
Akıl almaz olaylar, ortada dönen paralar ve Charles'in nerede olduğunu bulma çabaları her ikilimizide uzun bir mücadeleye sokar. Onlar mücadele ederken, okurlar kendini soluksuz hissediyor ve tek çözüm derin derin nefes almanız.
Yine yeniden harika bir kitap okudum. Kitap kapağının güzelliği konu ile yarışır durumda 😊 hee bir de Arkadya'nın neden ayraçları kapak kulağı olarak yaptığını şimdi daha net anladım. Çünkü ayraca gerek kalmadan bitiyor kitap. 😉

Şiddetle TAVSİYE EDİLEN POLİSİYE ROMANLARDAN olarak ekledim listeye...

ÜLKEMİZDE YAYINLANAN KITAPLARI



15 SANİYE  (bağımsız)
KUPA VALESI (bağımsız)
KISKAÇ  (bağımsız)
GİZEMLİ SULAR (Ty Hauck serisi #1)


SATIN ALABİLECEĞİNİZ SİTELER 

İDEFİX 



ARKA KAPAK

En yakınınızdaki insana güvenirken bir kez daha düşüneceksiniz!
Grand Central İstasyonu’nda yüzlerce insanın öldüğü büyük bir patlama.
Patlamada yaşamını kaybeden bir adam.
Kocasını kaybettikten sonra iki çocuğuyla yaşama tutunmaya çalışan bir kadın.
Şehrin patlamanın olduğu istasyonundan çok da uzak olmayan diğer tarafında yaşanan bir vurkaç olayı.
Ve akıl almaz bir komplo.
Bu komplonun ortasında kalan Dedektif Ty Hauck, acaba olayların arkasındaki bağlantıları kurup bu inanılmaz komployu açığa çıkarabilecek mi?

          Bir sonraki yorumda görüşmek  ✋

Devam et Kitap YORUMU: Andrew Gross /Gizemli Sular (Serpil KIR)
, , , , , , ,

Kitap Yorumu: J.S. MONROE /BENİ BUL (Yorumlayan:Serpil KIR)

Herkese Merhaba🙋 
Çok uzun zamandır blogu boşladığımızın farkındayım ve bu yüzden en çok hakeden kitapla geri döndüm 🎉🎉🎉


J.S. MONROE / BENİ BUL  
Onlar Bulmadan Önce 



Bir çok yorumda yazıyoruz ya "soluksuz okudum ve sonunda şok oldum" diye, işte bu kitapta onlardan bir tanesi.
Jar, Rosa'nın cenaze töreninin üzerinden beş yıl geçmiş olmasına rağmen, baktığı her yerde onu görmeye alışmıştır. Başlarda aklını kaçırdığını düşünür çünkü Rosa'yı görmesinin dışında bir de takip edildiği hisseder. Kayıp sonrası halüsinasyonlar ve bitmek bilmeyen sorulara cevap arayışları artık Jar'ı tüketmeye başlar ve bu soruların en önemlisi "beş yıldır neden hala cesedini bulamadılar". Biz de en çok bunu merak ediyoruz, "işte bu yüzden" dediğimiz her satırda elimiz boş dönüyor ve bir sonraki sayfaların heyecanından yeni teoriler üretmeye devam ediyoruz. Aslında bilinmezlikle okumak daha bir keyifli, üstelik sayfaları okurken gözünde canlandırabiliyorsan kitap olmuştur arkadaşlar, fazla söze gerek yok.


Rosa, babasını kaybettiğinde yaşamak için bir nedeni olmadığını düşünür, intihar etmesine engel olan tek şey, babasının Cambridge'de okumasını istemesidir. Okula da gider ama bunalımdan kendini kurtaramaz. Babasının yakın arkadaşı mateminden çıkamayan Rosa'ya bir teklif de bulunur. Ama bu teklif için hayatındaki herkesi çıkarması gerekmektedir. "Sessiz Inziva" adı verilen bu tesisde devlet için eğitimden geçip çalışmaya başlayacak.
Zaten geride, halası Amy ve aklını, öğrenilmiş çaresizlik deneyleri ile bozan eniştesi Martin den başkasını bırakmaz. Tüm bunlar Jar ile tanışmadan bir yıl önce olmuştur.
Şimdi ya Jar'ı seçecek ya da yeni hayatına devam edecektir.
Martin ve Amy'nin kavgasının üzerine evden Rıhtıma doğru yuruyecegine dair not bırakır ve bir daha da geri dönmez. İntihara meilli olan Rosa'nın amacına ulaştığı düşünülür. 



Yıl 2017... Amy, Martin'in bilgisayarında "Rosa'nın Günlüğü" adlı bir dosya bulmuştur. Şimdi, polis görünümlü kişiler Martin'in bilgisayarında bulunan günlüğün peşine düşmüştür. Sözde polis, Martin'in hayvanlar üzerinde uyguladığı bilimsel deneylerin peşinde olduğunu söylesede bu hiç kimseye inandırıcı gelmez (banada gelmedi zaten).

Jar, günlükte bulduğu ipuçlarından yola çıkarak Rosa'ın kimlerin elinde tutulduğunu araştırmaya başlar.(Tabi gerçekten yaşıyorsa). Cevabını aradığı ilk soru: Martin'in bilgisayarında neden Rosa'nın günlüğünün olduğudur. 

Kitabın konusu çok yoğun, olaylar birbirine zincirleme bağlı ve aslında bu yüzden bir türlü sonuca ulaşamıyoruz.


Hayattan beklentiniz kalmayınca vereceğiniz kararlar sizi ne kadar doğru yola döndürür? Ya da tam mutlu olduğunuzu düşündüğünüz ve hayatınızın aşkını bulduğunuzu keşfettiğiniz de yinede daha önce verdiğiniz karara sadık kalırmısıniz?
Peki ya Jar'ın yerinde olsanız? İşte ona söylecek söz bulamıyorum.
Malesef yazarın yayınlanmış başka kitabını bulamadım. Yazık olmuş çünkü kelimelerle oynayarak bizi ters köşeye yatırmayı becebilen bir yazar...
KESİNLİKLE TAVSİYE EDERİM.


ARKA KAPAK

Dünya yörüngesinden çıkarsa gideceğimi söylediğim yerde benimle buluş.
O yeri hatırlıyor musun Jar?
Adını buraya yazma riskini göze alamam.

Rosa, tam beş yıl önce karanlık bir gecede iskelenin en uç noktasına doğru yürüdü.
Bir süre, girdap yapan derin suları izledi. Sonra da kendini o derinliğe bıraktı. Umut vadeden bir Cambridge öğrencisiydi. Babasını kısa süre önce kaybetmişti. Ölümü trajikti ama beklenmedik değildi.
Yetkililer Rosa’nın intihar ettiğine karar verdiler. Ancak Rosa’nın erkek arkadaşı Jar, buna inanmıyordu. Yıllar boyunca her yerde onu gördü –istasyonda beklerken önünden geçen trenin cam kenarı koltuklarından birinde, yürüyüş yaptığı parktaki bir bankın üzerinde… Gittiği her yerde yanındaydı Rosa. Aradan geçen yıllar Jar’ı, Rosa’nın ölmediğini kanıtlamak konusunda neredeyse takıntılı birine dönüştürdü. Herkes onun paranoyak olduğunu düşünüyordu. Ta ki bir gün Jar, Rosa’nın adresinden gönderilen o e-postayı alana dek:
Beni bul, Jar. Beni bul, onlar bulmadan önce…


SATIN ALMAK İSTERSENİZ 

 D&R

Bir sonraki yorumda görüşmek üzere ✋ 
Devam et Kitap Yorumu: J.S. MONROE /BENİ BUL (Yorumlayan:Serpil KIR)