, , , , , , ,

Kitap Yorumu:Mary E. Pearson || Aldatıcı Öpücük(Serpil KIR)

Mary E. Pearson/Aldatıcı Öpücük 
The Remnant Chronicles Serisi 
1.Kitap 

KİTAP YORUMU

Kitabın son sayfasına kadar netleşsin diye beklediğim, o mu bu mu diye her satırını içime çeke çeke okuduğum kitabın son sayfasını kapattığımda emelime ulaşamadım..
Başlarda ne gerek var bu gizeme diye de söylendiğimi itiraf etmek isterim. Ama iyi ki de yapmış! Hele o sahnede Rafe ile karşılaştıkları bi kısım var akıllara zarar arkadaşlar.
Morrighan Hanedanının Ilk Kız Çocuğu Arabella Celestine Idris Jezelia. Ilk Kız çocuğu olduğu için bahsedilmiş güçlere sahip ama o henüz keşfedemedi bu güçleri. Aynı zamanda bu kudretli güçleri için hic tanımadığı bunak Dalbreck prensi ile evlenmeye zorlanır ve düğün gününde krallığın gizli ve onemli belgelerini de yanına alarak kaçar. Hiç tanınmadığı bir yere gider ve hanın birinde garson olarak çalışır. Birgün iki ziyaretçi gelir hana. Biri Venda'lı Katil diğeri Dalbreck prensi. Bu iki kişi kendilerini Rafe ve Kaden diye tanıtır. Son sayfaya kadar kim hangisi bilmiyoruz ve zorlamayın ben de söylemem🤗 (ben meraktan çatladım siz de çatlayın).
Hangisini gönlünü vereceğini düşüne durun, olaylar öyle bir hal alır ki, bastırılmış olması beklenen kudretli gücü dışa vurmak için kendi benliği ile savaşır. Venda'li barbarların eline rehine olarak düşer ve babası da dahil peşine düşen herkesle mücadele etmeye hazır hale gelmek zorundadır.
Ve sonunda bir bitis var akıllara zarar🤨🤨 Uzun zamandır okuma listemde olan bir kitaptı ve #leydilernemesisokuyor maratonumuzun tek kitabıydı. Keske yanıma ikincisinide alsaydım dediğim doğrudur😔
Mayıs kitaplarının ilklerinden olacak kendisi...
Siddetle tavsiye edilir.



...Ta ki varana kadar o kudretli kişi, 
Sefaletin arasından çıkacak, 
Zayıflığını yenerek,
Yem olmaktan kurtulacak,
Pençe ve asma damgasıyla, 
Sır gibi adı açığa çıkacak,
Gerçek ismi Jezelia...
~Venda Ezgisi~


KITAP TANITIM ARKA KAPAK

 Morrighan’ın rahminden,
Kasvetin en uzak köşesinden,
Hükümdarların entrikalarından,
 Kraliçenin korkularından,
Doğacaktır umut. 
Yeni ve zorlu bir dünyada kendi yerini bulmaya çalışan bir prenses...  
Morrighan Hanesi’nin İlk Kız Çocuğu olan Prenses Lia, omuzlarındaki ağır sorumluluklara karşı çıkar ve düğün gününde, krallığın bilgesine ait gizemli bir hazineyi de çalarak ortadan kaybolur. Daha önce hiç görmediği Dalbreck Prensi ile evlenip krallıklar arasındaki güç oyununda bir piyon olmak yerine, seçimlerinde özgür olabileceği kendine ait bir hayatı tercih eder. Küçük bir liman kasabasına kaçar ve hayallerini gerçekleştirmek için çabalamaya başlar. Ancak gerçekleşmeyi bekleyen eski bir kehanet ile olmak için doğduğu kişiyi keşfetmek zorunda kalır. Lia’yı, gücünün sınırlarının farkına varıp, sevdiklerini korumak için neleri göze alabileceğini sorgulamasına neden olacak bir savaş beklemektedir.


Okumak Iptiladir Müptelâlara Selam Olsun

Devam et Kitap Yorumu:Mary E. Pearson || Aldatıcı Öpücük(Serpil KIR)
, , , , , , ,

KITAP YORUMU: Ipek Gökdel || KARAKALEM-Ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikâyesi (Serpil KIR)

 N. Ipek Gökdel || KARAKALEM-Ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikâyesi 
KITAP YORUMU


Herkese Merhaba
Uzun zamandır uğrayamadık buralara ama merak etmeyin artık daha sık yorumlarımızla sizlerle birlikte olacağız. 
Bzir kaç yıl önce denk geldiğim KARAKALEM kitabını, son dönemlerin en iyi çıkışını yapan Dex yayınları tekrar basmış. Kapak görselinden tutunda iç sayfalarındaki karakalem çalışmalarına kadar herşey mükemmel olmuş. 
Kitap Ipek Gökdel'in yayınlanmış ilk kitabı. Konusu şuana kadar okuduğunuz son dönem yerli yazarlarından çok çook farklı. Her sayfasında tarihin kalıntılarına denk gelmeniz mümkün. Araştırılıp yazılmış, ne eksik betimlenmiş ne de fazlaca yorum katıp kurguyu sıkıcı bir hale getirmiş. Okurken diğer yandan araştırma yapma isteğinizle mücadele etmeyin. Inanin işin keyfi o kısmında. 
Gerçeği, sırf satışı olsun diye absürd bir hale getirmediği için yazara kocaman teşekkürler...
Bu arada, kitabın konusundan esinlenilerek senaryolaştırıldını ve Netflix'in ilk türk dizisi olarak yayınlanacağını da not olarak düşeyim.

Gelelim kitabın konusuna.

Hızır Ağa, evlatlık 
aldığı Yavuz 18 yaşına bastığı an da anne ve babasından miras kalan gömüyü yerinden çıkarma zamanının geldiğine karar verir. Gömünün içinden çıkan tılsımlı gömleği Yavuza zorla giydiren Hızır Ağa, onu Istanbula, çok güvendiği Ahmet hocanın yanına gönderir. Aslında Yavuz'un tek istediği anne ve babasını öldüren katili bulmak ve intikamını alabilmek. Tılsımlı gömleğin kudretine inanmayan Yavuz, gerçeklerle yüzleşmek zorunda bırakılır. Milattan sonra 630 yılında Istanbul'u korumak için Bizanas Imparatoru tarafından verilen emirle Baş Simyacı Tılsımlı bir kitap yazar. Ve bu tılsımı yaparken ölümsüzlük iksirini de keşfeder. Bizans, Osmanlılar tarafından fethedilince kendisini kalenin girişinde duvara hapseder. Fatih Sultan Mehmet'in atı tarafından parçalanan duvardan kitap ortaya çıkar, büyü bozulmuş ve tilsim dört parçaya bölünmüştür. Sultan, parçalar bir araya getirilmesin diye yurdun dört bir yanına dağıtılır ve birleşmeleri engellenir.  Yavuz Sultan Selim, en bilgili müneccimlerinden kendisini, her türlü şer'den koruyan bir gömlek yapılmasını ister. Denizli/Tonguzlu da gömleği yapacak dokuma ustası bulunur. Dengiz dede, Padişaha yaptığı gömleğin birebir aynısınıda kendisine yapar ve doğacak ilk erkek torununa miras olarak bırakır. Yavuz'a kadar uzanan bu mirasa sahip olmak isteyen karanlık tarikatta işin içine girince Yavuz, zorla da olsa Istanbul muhafızı olduğunu kabul etmek zorunda kalır. 
Yavuz, gömleğin diğer eşi ile karşılaştığında olanlar olur ve artık hem ailesinin katili hem de gömlek ve Tılsımlı kitabın peşinde olan Korkut'a karşı zorlu bir mücade başlar.



Kitabın ikincisi ne zaman çıkar hiç bilmiyorum lakin bence Karakalem karganın akıbetini çok merak ediyorum. 
Asıl olay onda başlayıp bitiyormuş gibi görünse de sonunda istediğim sonu vermedi bana. Bence dananın kuyruğu ikinci kitapta kopacak. Ve ben de sabırsızlıkla beklemekteyim.
TAVSİYE EDILIR ...

ALINTILAR 


"Ben Tonguzlu dokumacı ustası Dengiz Dede,
Iki gömlek dokudum tıpatıp aynı.
Biri sultanıma, öteki doğacak ilk erkek torunuma.
Ne zaman ki bu iki gömlek karşı karşıya gele,
Şifası, hükmü, gücü, diğerine geçe."

&&&&&&


"...Pencereyi açtı, elinin ısısıyla yumuşamaya başlayan kuru ekmek parçasını pervaza koydu. Bekledi.
Alacası dağılmamış gökyüzünde , uzaktan süzülerek yaklaşan karaltıyı hemen tanıdı. Bin karga bir araya gelse bile KARAKALEM'i nerede görse ayırt ederdi..."

&&&&&&&

“…İstanbul başka şehirlere benzemez!
Halep düşerse üzülür insan. Kabil düşerse canı acır.
Paris düşman postalını uzaktan görse orospu gibi bacaklarını aralar.
Berlin ikiye ayrıldı, dünya gene de dönmeye devam etti.
New York’un kalbine uçak sapladılar, düzen yeniden kuruldu.
Ama İstanbul öyle mi ya! 
Bu şehir dengede tutuyor dünyayı.
Tahterevallinin ortası!
İstanbul düşerse bil ki son yakındır!...”

&&&&&&&

Batı’nın sınırıdır burası. Doğu’nun başkenti...

&&&&&&&


Bir sonraki yorumda görüşmek üzere...
Okumak Iptiladır Müptelalara Selam Olsun...








Devam et KITAP YORUMU: Ipek Gökdel || KARAKALEM-Ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikâyesi (Serpil KIR)