, , , , , , , , , , , ,

As!'den_ Aleatha Romig & Tutku Oyunları - Yüzleşme (Truth by Consequences Series #2)_Yorumu

Lütfen kayıtlara geçsin ! Bu kız bir daha asla bitmeyen bir seriye başlamayacak (yalan, ama yine de kayıtlara geçsin) .

Hafta sonumu şahane hale getiren Tutku Oyunları Yüzleşme kitabını üzülerek belirtiyorum ki bitirdim. Neden bu kadar erken bitti? Niye bitti? Hele hele böyle bir sonla nasıl bitti? hala anlayabilmiş değilim. Bir an ilk sayfadayken sonraki anda bir baktım ki kitap BİTMİŞ...


İşte size zevkle satırlara döktüğüm yorumum..

Tutku Oyunları 1. kitabı okuyanlar bilir. Adamımız Tony muazzam bir intikam planı yapıp önce Claire ile evlenmiş sonrasında kendisini öldürmeye teşebbüs ettiğini ileri sürerek 7 yıl hapise mahkum edilmesini sağlamıştı. Bu kitapta aradan 3 yıl geçiyor sonra bir gün Iowa valisi tarafından imzalanan af dilekçesine Claire Nicholas'ı da ekliyor. Elbette valimiz o ismi bilerek ekliyor, zira onunda geçmişten gelen bir hesabı vardır. 

Claire'in avukatı Jane'nin gelen af dikeçesi ve içinde bulunan 100bin dolarlık çek ile hapishanenin yolunu tutar. Her ikisi de olayları tam olarak idrak ettikten sonra Claire'in serbest kalma işlemleri muazzam bir gizlilikle başlatılıyor. Basının ve tabiki en önemlisi Tony'nin duymaması için gizlilik ayyuka çıkıyor. Hapisten çıkma süreci ve Iowa'yı terk etme anlarını soluksuz okudum.

Haa yakalandı yakalayacak moduna girip bir an önce şehri terk etmesini istediğim doğrudur. Sonuç olarak karşımızdaki Tony sinirli anına denk gelmek istemeyiz :) 

Ama korkulan olmadı Tony, af işlemini tee 15 gün sonra öğreniyor.  Ahaha Tony'm tam resmen formundan düşmüş diye düşünürken - adamım işte gösterdi yine hünerlerini  birinci günün sonunda kaçtığı şehri, oturduğu semti, evi, kaçıncı katta kaldığını, hatta özel telefon hattını bile öğrendi.  xD yirimm ya senin elinden kim kaçabilmiş ki bugüne kadar. 

Artık sıra Claire'de dir. Gün onun hesap sorma günüdür. Kozlar Claire'de olsa da Tony asla pes etmez. Buyurgan halleri, sinirlendiğinde ki o delici kara gözleriyle dizlerimizin bağını titreten bakışları.  (burada yazar öyle bir anlattı ki karşımda oturan abimin kara gözlerinin hiç bir işe yaramadığını fark ettim. Abim sinirlenince anca yüzü kızarır gözler öyle aynı kalır. Anlayacağınız abimdeki gözler israf Tony'deki gözler şaheser :P) 

Ciddi bir araştırma içine giren Claire'in bulduğu bulgular beni bile şok etti. Tony bebeğim allasen söylede bilelim. Sakladığın sır ve kişi ya da kişiler kim? 

Tüm bu sırları keşfetmeye çalışırken Claire'in destek aldığı, ona evini açan hatta özel uçağını Claire için tahsis eden Amber (ilk kitaptan hatırlarsınız kendisini, Claire'in eski sevgilisinin nışanlısıydı) ve onun erkek kardeşi Harry >.<  

Amber'ı çok sevdim, Harry'den ölesiye nefret ettim. 

Anlayacağınız üzere kitabımıza yeni bir erkek girdi. Kendisi efendi, sevimli, şakacı olmasına karşın kesinlikle gönlümü fethedemedi. Hiç mi hiç sevmedim senİ, öl sen yaw ısınamadım oğlum senden  >.< Tony ile Claire'in arasına girip duruyorsun ya boğarım oğlum seni :p

Aha Tony'nin sen sadece benimsin lafına bende imzamı atarım. Kızım sen sadece Tony'ye aitsin ! 

Yukarda bahsetmiştim Tony'nin sakladığı bir çok sır var diye . Geçmişinde adını ve soyadını yasal olarak değiştirmesi artık sır değil onu öğrendik. Daha büyük bir sır bu. Annesi ve babası öldürüldüğünde evden çıkan kızkadeş mesela, o kim ve şimdi nerede? Büyükbabanın aşkı Marie, senin akıbetın nedir?

Bknz; kafamdaki sorulardan sadece bir kaçı. 
Soru 1: Sophia kim ? 
Soru 2: 1985 yazındaki Marie'ye ne oldu?
Soru 3: Meçhul kızkardeş kim? 
Soru 4: Harry ne zaman ölecek >.<
Soru 5: Anthony'm ne zaman mutlu olacak 

Hele kitabın sonunda gidilmesi gereken o davette neler olacak, Tony, Claire'i ve Harry'yi yan yana gördüğünde nasıl tepki verecek?????????????????????????????  Her şeyden çok bunu merak ediyorum ben :( 

 Derin bir offfffff çekip karşı ki dağları yerinden oynatmak, gözyaşlarımla tsunami oluşturmak istiyorum. 

İlk kitabı bitirdiğimde aklıma takılan soruların cevaplarını ikinci kitapta bulacağım beklentisi beni boşa çıkardı. Sağolsun yazar ablam kafamda ki sorulara üşenmedi bir sürü daha soru ekledi. Şimdi tüm merakımla ben oturmuş 3.kitabın çıkmasını bekliyoruz. 
 :'(

En en en sevdiğim kitabı bu dakikadan sonra çıldırarak okuduğum alıntım.
 
Tony'nin yüzü de sesi gibi yumuşak kaldı. "Bilmen gerekiyor... Ben çok üzgünüm."
"Üzgün müsün? Bak, Tony, sanırım bir şeyi açıklığa kavuşturmana ihtiyacım var. Lütfen, tam olarak ne için üzgün olduğunu söyle bana. Sana memnuniyetle bir kaç seçenecek vereceğim." 
Git gide kabaran öfkesi Claire'in oturur vaziyette kalmasına müsade etmedi. Ayağa kalktı ve odanın içinde dolaşmaya başladı. Tony'nin gözlerini üzerinde hissedebiliyordu. 
Claire onların önündeki bariyeri kaldırmak yerine, bir kaç derin nefes aldı ve sonunda konuşmaya başladı. 

"Birincisi, senin var olduğunu bilmediğim yıllar boyunca mahremiyetime tecavüz ettiğin için üzgünsün. İkincisi, beni kaçırdığın, bir yere kapattığın, kontrol altına aldığın ve beni kullandığın için üzgünsün. Üçüncüsü, bana yalan söylediğin, değer veriyormuş gibi davrandığın ve ah, evet, benimle evlendiğin için üzgünsün. Dördüncüsü , beni dikkale dinle Tony, çünkü en büyüğü geliyor; cinayete teşebüsle suçlanmam için bana komplo kurduğun ve fedaral hapishaneye düşmeme neden olduğun için üzgünsün." 

Claire, Tony ile ilk defa bu kadar net konuşmuştu ve son derece özgür hissetmeşti. Sözlerinin Tony'yi öfkelendirmesini bekliyordu, sonuçta öfkesini daha önce deneyimlemişti. Yine de Claire hiç üzülmeden pervazsızca ilerledi. "Kalimeleri tercih ederim, ama senin için daha kolay olacaksa birden dörde kadar bir rakam da söylebilirsin." 

Tony öne doğru eğilirken Claire dikkatli bir şekilde gözlerinin içine baktı. Tüm bedeni titredi. Tony'nin yüzündeki ifadeyi inceledi ve titremesi anında durdu. Erimiş çikolata rengindeki gözleri yumaşıcıktı, hatta pişmanlıkla doluydu. 

"Bir ve dört için son derece üzgünüm. Dört numara için sana alternatif bir mekan ayarlamıştım". Tony devam etti. "İki numarayla gurur duymuyorum, ama onu yapmasaydım üç numara asla gerçekleşmezdi." Tony'nin sesi derinleşti ve konuşması yavaşladı.  "Üç numara için üzgün değilim ve asla olmayacağım. Ve bilgin olsun, seni seviyormuş gibi davranmadım ve o konuda yalan söylemedim. İlk başta fark etmemiştim, ama daha sen beni tanımadan önce seni sevdim ben. Ve boşanmamızı unuttun. Onun içinde gerçekten özür dilerim. Bu kadar erken serbest bırakılacağını bilseydim hala evli kalabilirdik. Resmi olarak hala benim olabilirdin." 

Burada Tony gayri resmi olarak hala onun olduğunu vurgulayarak ciddi bir ima da bulunuyor.. <3 

************************

Evet kitap içerisinde birbirlerine bu kadar içten açıldıkları tek sahne bu. Kıymetini bu satırları en az 10 kez okuduktan sonra bir kez daha anladım. Ama yanlış anlaşılmasın böylesi inanın çok daha iyi. Zira bu ikilide tüm o şeyleri yaşadıktan sonra birbirlerine vıcık vıcık aşk sözcükleri, ya da birbirlerinden ayrı kalamayıp ayılıp bayılan o sulu sahnelerden yok. Mantıklısı da bu olmalı bence. Yaşadıkları ve birbirlerine yaşattıkları şeyler, öyle hemen yelkenleri suya indirecek türden değil. Daha çok çabalayıp daha çok acı çekmeleri gerekiyor ki sonunda gerçekten o yaşadıkları şeyleri unutup parlayan ışığı yakalayabilsinler. 

Evet sanırım ben bu seriyi bu yüzden çok seviyorum. Çünkü mantığım asla o yaşananları 2 günde unutup 3.günün sabahından can ciğer kuzu sarması olan aşkları kabul etmiyor. Bakınız burada olayların patlak vermesinden bu yana 3 yıl geçti ve her ikisinin de intikamı soğumadı. Evet birbirlerine itiraf edemedikleri aşkları var ve evet ikiside birbirlerini özlüyor ama Tony'nin önceliği bence haklı intikamı ve Claire'in önceliği neden ben sorusu ve Tony'nin saklı geçmişi. 

Eee başlamışken  en'lerime devam edelim... 
En sevdiğim: Tabiki Anthony Rawlings <3 karşısına milyon tane Harry çıksa vız gelir tırıs gider :p
En sevdiğim an: Ahh bebeğim tabiki Tony'nin tüm o önemli toplantıları iptal edip uçakla San Diego'ya Claire'in peşine gittiği sahne. - ben bir ölüp geliyorum. 
En sevmediğim: Elbetteki Harry - öl sen ya nefes alma ziyan >.< 


Seni hayal kırıklığına uğratmak ! yanlışlıkla şah damarı kesmek gibi bir şey olsa gerek :) 
Bir alıntıda 1.kitaptan gelsin o vakit..

5 kitaplık bir seriden bahsediyoruz. Bir de yanında 3 tane de yan kitabımız var. Yan kitapları geçtim serilerin hepsi hemen çıksın dualarındayım ben.. (subaneke dinimiz amin)

 
Böylesi harika kitaplar bir an önce çıkmalı, okurlar çok fazla bekletilmemeli den başka kitap için söyleneyecek tüm sözlerimi yukarıda sizlere elimden geldiğince bahsettim.

Daha fazlası için Yorumum ve tanıtım için aşağıdaki linklere her zaman ki gibi tık tık yapabilirsiniz.. :)
Kitap tanıtımını merak ediyorsanız şayet TIK TIK
1.Kitabın yorumunu okumak istiyorsanız şayet TIK TIK

Ve bir şahenin sonunda siz sevgili kitap kurtlarıma şiddetle önereceğim bir bebeğim daha oldu. Ne mutlu bana <3 

Ve ne diyoruz..
Okumak İptiladır Müptelalara Selam!!! Kitapsız bir tek günümüzün dahi geçmemesi dileğiyle.. Sevgilerle As!